0850 303 0 733 Biz Sizi Arayalım
0850 303 0 733 Avrupa’nın en eski insan fosillerine ev sahipliği yapan, sofistike güzelliğiyle başkentinin “Küçük Paris” olarak anıldığı, tarım üretiminin hala birinci sırayı koruduğu, tarihi mekanları ve doğal güzellikleriyle görenleri büyüleyen, çingene kültürüne sahip olan ve Bram Stoker’ın yarattığı kurgu karakteri Dracula’nın yaşadığı şatosuyla ünlü fantastik bir ülke Romanya..
Peles Kalesi, Bran Şatosu gibi Romanya'nın en önemli kalelerinden bazılarını Otobüslü Yurtdışı Turları 'mız arasında bulunan Şatolar Turu 'muza katılarak unutulmaz bir tatil geçirebilirsiniz.
Avrupa’nın en eski topraklarından biri olan ülke, çok fazla medeniyete ev sahipliği yapmış olmasıyla bilinmektedir. Roma İmparatorluğu tarafından işgal edildikten sonra Roma topraklarına geçen ülkede Osmanlılar da dahil olmak üzere birden fazla topluluk yaşamıştır. II. Dünya Savaşı esnasında Almanya safına geçen ülke faşizme yönelmiş ve 1944'te Kızıl Ordu istilasına uğrayarak Romanya Halk Cumhuriyetini ilan etmiştir. Daha sonraki yıllarda Çavuşesku'nun iktidarı ele geçirmesinin ardından 1989'da yaşanan Romanya Devrimi ile ülke yeni bir rejime geçerek demokrasiyi benimsemiştir.
Karadeniz kıyısında bulunan ülkede ılıman ve karasal iklim görülmektedir. Bu nedenle Romanya’da dört mevsimi de yaşayabilmek mümkündür. Ülkemiz ile arasında 1 saatlik zaman farkı bulunan ülkenin para birimi ise Rumen Leyi’dir. Resmi dili Rumence ve Çingenece olan ülkede belirli bölgelerde Macarca ve Almanca’da konuşulabilmektedir. Kullanılan priz sistemi ise C, F tipi priz sistemidir.
Jeopolitik konumuyla Orta Avrupa ve Balkan kültüründen izler taşıyan Romanya, köklü tarihi, mükemmel kaleleri, zengin Orta Çağ tarihine tanıklık eden yemyeşil ormanlık alanları ve kalbinden akan Tuna Nehri ile mutlaka görülmesi gereken bir Avrupa ülkesi..
Transilvanya bölgesinde bulunan Sighişoara, Romanya’da ziyaret edilecek en iyi yerlerin başında gelmektedir. Gelişmiş bir ticaret şehri inşa edilmiş olan bu yerde pazar yerlerine ve kalelere rastlayabilirsiniz. Ayrıca bu eski kalenin içinde her temmuz bir Orta çağ Festivali kutlanmaktadır, turunuzu temmuz ayına denk getirirseniz bu festivallere de katılabilir ve 1556 yılında inşa edilen 64 metrelik saat kulesini de ziyaret edebilirsiniz.
Tarihi 12. yüzyıla kadar uzanan şehir Sibiu ise, Erdel bölgesinde yer alan bir başka turistik ziyaret noktasıdır. Dracula ve diğer vampirlerle bağlantısı olan bu bölgeye her yıl fantastik karakterleri görmek için gelen turist sayısı oldukça fazladır. Ayrıca 15. yüzyıldan kalma kocaman bir meydanın bulunduğu kentte dünyanın en eski müzeleri ve Brukenthal Sarayı’nı ziyaret edebilir, Barok mimariyi daha yakından tanıyabilirsiniz.
Romanya’nın kuzeydoğusunda yer alan Bukavina bölgesinde ise mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri 15. ve 16. yüzyıllarda dış duvarları freskler ve Hristiyanlık inancı figürleri ile süslenen, duvarları cennet, cehennem, melekler ve iblisler gibi çeşitli figürlerle donatılmış olan Boyalı Manastırlar’dır. Ayrıca Romanya’da basılan ilk incilin bir kopyasının bulunduğu Sinaia ve Romanya’nın başkenti olan Bükreş’i de mutlaka görmeden dönmemenizi öneririz.
Tarihte bir çok kez işgale uğrayan Romanya topraklarında kurulan ilk devlet Trakların kurduğu Daçya Krallığıdır. Bu devlet 101-107 yılları arasında Roma İmparatoru Trajan'ın orduları tarafından işgal edilerek Roma İmparatorluğunun bir eyaleti haline gelmiştir. İmparatorluk çöktükten sonra ise topraklar Gotlar, Hunlar, Avarlar, Slavların istilasına uğramış ve. 9.-11. yüzyıllar arasında Birinci Bulgar devletinin bir parçası haline gelmiştir.
Kültür ve sanata oldukça değer veren ülkede özellikle Başkent Bükreş’te muazzam tarihi binalardan, çeşitli sanat galerilerine ve müzelere, hatta kendine özel festival ve konserlere rastlayabilmek mümkündür. Ayrıca belirli bölgelerinde Orta Çağ ve Barok mimarisini de oldukça yoğun yansıtan ülke, sanatseverleri kendine aşık edecek bir kültür ve sanat merkezi özelliği taşıyan bu şehri Bükreş Turları 'mız ile keşfedebilirsiniz.
Mutfağında genel olarak Osmanlı kültürünü yaşatan ülke, Avrupa ülkeleri arasında kahvaltıda domates,peynir bulabileceğiniz nadir ülkelerden biri diyebiliriz. Ayrıca çeşit çeşit börekleriyle de yine bizim mutfağımızı aratmayan lezzetlere sahip.. Özellikle domuz eti oldukça fazla tüketilen ülkede eğer domuz eti yemek istemezseniz tavuk eti bulabilmeniz mümkün.
Eflak & Boğdan’ın Osmanlı toprağı olduğu dönemden miras kalan “sarmale” yani bizdeki lahana sarması Romanya'nın en sevilen yiyeceklerinin başında gelmekte. Tek farkı domuz etinden yapılmış olması.. Oyulmuş ekmek de servis edilen ve minik parçalar halindeki domuz etleriyle tatlandırılan fasulye çorbası da ülkede oldukça tüketilen bir diğer ana yemek alternatifi sayılabilir. Ayrıca Papanaşi, Carnati(sucuk), Supă (de pui) cu tăieţei (Şehriye Çorbası), Ciorba de burtă (İşkembe) ve Mici (Köfte)’yi de mutlaka denemeden dönmemenizi öneririz.
Eğlenmeyi sevenler için şöyle bir ön bilgi verelim; Romanya elektronik ve club müziği konusunda Hollanda`dan sonra ikinci sırada gelmekte ve Avrupa`da ve dünyada gerek şarkıcıları gerek DJ’leriyle çok sağlam bir yere sahip olmasıyla ünlenmiş bir ülke. Eski komünist ülkelerine özgü olan bir eğlence anlayışı olan Romanya’da mekanların tasarımı bile oldukça ilgi görüyor diyebiliriz.
Özellikle Bamboo, Fratelli, Gaia, BOA, Gang, Bellaggio, Player adlı mekanlar ülkenin her yıl en çok ziyaret edilen eğlence mekanlarından birkaç tanesi olarak size önerimiz olabilir. En pahalı içki bardağını bile 25-30 RON karşılığında alabilir ve sabaha kadar doyasıya eğlenebilirsiniz.
Avrupa Turları arasında en pratik ve hızlı kent içi ulaşım sistemlerinden birine sahip olan Romanya’da kolay ve konforlu bir şekilde seyahat edebilirsiniz.
Demiryolunun yaygın olarak bulunduğu bölgede Venedik, Viyana, İstanbul, Moskova gibi önemli merkezlere trenle ulaşabilir, şehir içinde seyahat etmek için ise şehrin en çok kullanılan toplu taşıma sistemlerinin başında gelen otobüsleri ve tramvayları tercih edebilirsiniz. Ayrıca geniş ağı ve hızlı seyahat seçeneği sunması ile metro hattı da oldukça işinize yarayabilir.
