Baltıklar & Polonya ve Doğu Avrupa Turu

Sabiha Gökçen Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde uçuşumuzdan 3 saat öncesinden itibaren hazır bulunarak gerçekleştireceğimiz bagaj teslim, bilet ve pasaport kontrol işlemlerinin ardından Pegasus Hava Yolları PC 1310 sefer sayılı uçuş ile saat 11.00 ’de Helsinki ‘ye uçuyoruz. Yerel ile saat ile 14.20 ‘de Finlandiya’nın en büyük şehri olan başkent Helsinki ‘ye varıyoruz. Aynı zamanda ülkenin kültür merkezi olan Helsinki, Finlandiya'nın güneyinde Finlandiya Körfezi'nin ise kıyısında yer almaktadır. Granit taşlarından yapılan mimarisi ile ün kazanmış olan Helsinki, doğal güzellikleri ile göz kamaştırmaktadır.  Uspenski Ortodoks Katedrali, Senato Meydanı, Finlandiya Hükümet Sarayı, Belediye Binası, Amanda Heykeli, Pazar Meydanı turumuz esnasında panoramik görülecek yerler arasındadır. Tur sonrasında feribot ile Talinn ‘e hareket ediyoruz. Talinn’e varışımıza ardından otelimize transfer ve dinlenmek için serbest zaman.

Sabah kahvaltısının ardından otelden çıkış işlemlerimizi tamamlıyor ve panoramik olarak Talinn şehir turumuzu gerçekleştiriyoruz. En iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden biri olarak bilinen Tallinn, doğal ve tarihi güzellikleri ile bizi karşılıyor. Çevre turumuz esnasında; fotoğraf severlerin Tallinn şehrinin muhteşem panoramik fotoğraflarını çekme fırsatı bulacakları Tompea Tepesi, eski şehir surları ve gözetim kuleleri, Aleksandr Nevsky Katedrali, Tall Herman Kulesi, Parlamento Binası, Dome Katedrali, St. Nicholas Kilisesi, Belediye Meydanı, Avrupa’nın 15. YY. faaliyet göstermeye başlamış ve günümüzde aktif halde hizmet veren Raeapteek eczanesi panoramik olarak görülecek yerler arasındadır. Panoramik şehir turumuzun ardından serbest zaman. Arzu eden misafirlerimizle birlikte ekstra olarak Rocca Al Mare Turu’muzu (40 Euro) düzenliyoruz. İçerisinde Estonya kültürüne, mimarisine ve eski yaşam tarzlarına ait özellikler taşıyan ve bu ülkeyi en iyi derecede deneyimleme fırsatı sunan Rocca Al Mare, deniz kenarına kurulmuş bir açık hava müzesidir. Turumuz kapsamında ahşaptan inşa edilmiş köy evleri, yel değirmenleri ve kiliseleri ziyaret edilecektir. Tur sonrası Riga ‘ya hareket ediyoruz. Tarihi 14. YY.’a dayanan ve Baltık ülkelerinin en büyük şehri olan başkent Riga, doğal güzellikleri ile tarih boyunca bir cazibe noktası olmuştur. Tarihi Riga Kalesi, Brotherhoods of the Blackheads Evi, St. Jacob`s Kilisesi, Kediler Evi, eski şehir duvarları, Şehir Katedrali, Opera & Tiyatro ve Parlamento Binası şehir turumuzda panoramik olarak göreceğimiz yerler arasındadır. Tur sonrasında otelimize transfer ve serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek olan Letonya Orta Çağ Gecesi Turu ‘na – Akşam Yemeği Dahil (50 Euro) katılabilirler. Bu turumuzda rehberimiz eşliğinde Riga ‘nın Orta Çağ temalı tipik bir mahsen restoranında, döneme ait farklı lezzetleri o döneme ait şarkıların eşliğinde tadarak, Letonya’nın Orta Çağı dönemini deneyimleme fırsatı elde edeceğiz. Tur sonrası Riga bölgesi otelimize transfer ve dinlenmek için serbest zaman.

Sabah kahvaltısı ardından otelden çıkış işlemlerimizi tamamlıyor ve Vilnius ‘a doğru hareket ediyoruz. Litvanya’ya başkentlik yapan Vilnius, sahip olduğu fevkalade atmosferi ve Avrupa'nın en büyük Barok tarzı tarihi kent merkezi ile bütün gezginlerin Baltık bölgesindeki en gözde yerlerindendir. Panoramik olarak gerçekleştireceğimiz şehir turumuz kapsamında, UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde bulunan tarihi eski şehrin üst ve alt bölümleri, Gotik mimarinin en önemli eserlerinden olan St. Anna Kilisesi, Gediminas Kulesi, Büyük Katedral, Üniversite, St. Peter & Paul Kilisesi, Şafak Kapıları ve 13.-19. YY. arasında inşa edilmiş olan birçok tarihi binayı görecek ve tüm şehri panoramik olarak izleyebileceğimiz Subacius Tepesi’ne gideceğiz. Şehir turu sonrasında sunulacak serbest zaman sürecince arzu eden misafirlerimiz, ekstra olarak düzenlenecek olan Trakai Adası ve Tekne Turu (50 Euro) programımıza katılabilirler. Trakai, muhteşem doğası ve tarihi güzellikleri ile Litvanya’nın en önemli turistik merkezlerinden birisidir. Musevi bir grup olan Karay Türkleri’nin bu topraklarda halen yaşıyor olması, Trakai Kalesi çevresinde tekne ile gerçekleştireceğimiz ve kaleyi farklı açılardan fotoğraflayabileceğimiz turumuza ayrı bir cazibe katacak. 14. YY. sonlarında bu bölgeye yerleşmeye başlayan ve günümüzde 300 ailelik nüfusun yaşam sürdüğü bu kavim, Trakai Kalesi’nin korunmasında önemli bir rol oynamış ve kendine has mimarileri ve “Kıbın” olarak adlandırılan meşhur yemekleri ile şehri önemli bir turistik merkez haline getirmiştir. Ekstra tur sonrasında panoramik şehir turumuzu gerçekleştirmek üzere Kaunas ‘a hareket ediyoruz. Kaunas, Litvanya’nın güney merkezinde Nemunas ve Neris Nehirleri’nin kesiştiği konumda bulunmaktadır. Eski şehir (Old Town) merkezinin bulunduğu bölgede 14. YY. ‘dan kalma gotik ve barok mimarisine ait birçok eseri keşfediyoruz. Belediye Meydanı, Kaunas Bazilikası, St. Francis Xavier Kilisesi, Vytautas Köprüsü, Kutsal Üçlü Kilisesi, Perkunas Evi panoramik turumuzda göreceğimiz yerler arasındadır.  Şehir turu sonrası Kaunas bölgesi otelimize transfer ve dinlenmek için serbest zaman.

Sabah kahvaltısı ardından otelden çıkış işlemlerimizi tamamlıyor ve Gdansk’a doğru yola çıkıyoruz. Polonya'nın kuzey-doğu kesimindeki "Bin Göller" olarak bilinen bölgenin güzel manzaraları eşliğinde gerçekleştireceğimiz yolculuğumuz esnasında Olsztyn ‘in eski şehir merkezinde sunulacak çevre gezisi ve mimari ile dikkat çeken Belediye Binası ile ünlü matematik ve astronomi bilim adamı Kopernik ‘e ait heykelin çevresinde verilecek fotoğraf molası ardından Gdansk’a doğru olan yolculuğumuza devam ediyoruz. Polonya ‘nın Baltık kıyısında yer alan, ülkenin temel liman bölgelerinden bir tanesi olan Gdansk, bir dönem Polonya, bir dönem ise Prusya hakimiyetinde kalmış ise de özerk ve bağımsız olduğu dönemler de olmuştur. Bu tarihsel çeşitlilik, şehrin benzersiz mimarisine de yansımıştır. II. Dünya Savaşı esnasında büyük oranda tahribat gören şehir, adeta bütünüyle yeniden yapılanmış ve hem tarihsel zenginlikleri hem de geniş kumsalları ile turistlerin gözdesi haline gelmiştir. Turumuz kapsamında, Gdansk ‘ın en meşhur sokağı olan Uzun Pazar (Długi Targ), tarihi Neptün Çeşmesi, görkemli Arthus Mahkemesi, Motlawa Nehrinde bulunan Orta Çağ Vinçi, St.Maria Bazilikası görülecek yerler arasındadır. Tur sonrası Gdansk bölgesi otelimize transfer ve dinlenmek için serbest zaman.

Sabah kahvaltı sonrasında serbest zaman sunuyoruz. Arzu eden misafirlerimiz Baltık Kıyıları ve Malbork Kalesi Turu ‘na (85 Euro) katılabilirler. Turumuzda ilk ziyaret noktamız, 21 hektarlık yüzölçümü ile Dünya ‘nın en büyük kalesi olarak bilinen, UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde yer alan Malbork Kalesi olacaktır. 1406 yılında inşası tamamlanan Klasik Orta Çağ mimarisine sahip kale, Dünya ‘nın en büyük tuğla kalesi olma özelliğini de taşımaktadır. Uzun yıllar boyunca Töton Şövalyeleri tarafından yönetilen kalede pek çok bina, avlu, köprü, mahsen, kilise ve şövalyelerin misafirlerini ağırladıkları yemek odaları bulunmaktadır. Malbork Kalesi ‘nde gerçekleştireceğimiz ziyaretimiz ardından, turumuzun bir sonraki durağı olan Sopot ‘a varıyoruz. Her yıl düzenlenen müzik festivali ile ünlenen ve Avrupalı birçok zengin turistin denize girmek için ziyaret ettiği Sopot, aynı zamanda 512 metre uzunluğu ile Avrupa’nın en uzun ahşap iskelesine de sahiptir. Lüks otelleri, SPA merkezleri ve gece hayatı ile ünlenen Sopot’ta gerçekleştireceğimiz çevre gezisi sonrasında turumuzun son durağı olan Gdyna’ya hareket ediyoruz. Önceleri küçük bir balıkçı kasabası olan ancak günümüzde ise büyük kruvaziyer gemilerin ve adalara giden lüks teknelerin yanaştığı büyük bir liman olarak dikkat çeken Gdyna ‘da gerçekleştirilecek çevre gezisinin ve limanda konumlanmış olan Dar Pomorza isimli yüzen müze konseptindeki yelkenli gemiyi panoramik olarak görüp fotoğraflamamızın ardından turumuzu tamamlıyor ve Gdansk şehir merkezine dönüyoruz. Süresini rehberimizin belirleyeceği serbest zaman ardından otelimize transfer ve dinlenmek üzere serbest zaman.

Sabah kahvaltısının ardından otelden çıkış işlemlerimizi tamamlıyor Varşova ‘ya doğru yola çıkıyoruz. Varşova’ya varışımız ardından, Lehistan İmparatorluğu’na yaklaşık 7 yüzyıl boyunca başkentlik yapmış ve II. Dünya Savaşı ‘ndan sonra acı hatıraların yaşandığı, neredeyse tamamının harabeye döndüğü Varşova şehir turumuzu gerçekleştiriyoruz. Şehir turumuz süresince Üç Haç Meydanı, Charles de Gaulle Meydanı, Stalin mimarisinin en güzel örneklerinden olan Bilim ve Kültür Sarayı ile yeni şehir merkezini ziyaret ediyoruz. Ardından II. Dünya Savaşı sırasında tarihin gördüğü en büyük bombardımanı yaşamış ve zarar görmüş kentin kalbi olan, 1983 yılından bu yana UNECO Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde yer alan eski şehre (Stare Miasto) geçiyoruz. Panoramik şehir turumuzda, Lehistan İmparatorluğu’nun başkentini Krakow’dan Varşova’ya taşıyan III. Zygmunt ‘un sütun heykeli, Kraliyet Sarayı, Saint Jan Kilisesi ve Çanlı Meydan, Vistül Nehri’ni ve kentin iki yakasını birbirine bağlayan köprüler, eski şehir meydanı ve Varşova’nın simgesi olan deniz kızı “Syrena” heykeli görülecek yerler arasındadır. Ardından şehrin anıtsal kapısı “Barbakan”dan geçerek 13. YY.dan kalan yeni şehre ulaşıyoruz ve Madam Curie’nin evini, yeni şehir meydanını ziyaret ediyoruz. Şehir turu bitiminde Krakov bölgesindeki otelimize transfer ve dinlenmek için serbest zaman.

Sabah kahvaltısının ardından Krakov panoramik şehir turumuzu gerçekleştireceğiz. Wawel Sarayı Kompleksi, Vistülü (Wisla) Nehri, Kopernik’in Evi, Maria Magdelena Meydanı, 12 Havariler Kilisesi, Aziz Meryem Kilisesi ve Kapalı Çarşı görülecek yerler arasındadır. Krakov şehir turu sonrasında Auschwitz şehrinin içinde yer alan Birkenau Nazi Kampı’na doğru yola çıkıyoruz. İnsanlık tarihinin hiç şüphesiz en karanlık bölümlerinden II. Dünya Savaşı sırasında toplanarak ağır şartlarda çalıştırılan ve nihayetinde kurşuna dizilerek veya gazla zehirlenerek öldürülen insanların toplanma, kötü şartlarda yaşama ve çalıştırılma ortamlarına tanık olup onları anacak ve içinde bulunduğumuz savaşsız dönemin değerini bir kez daha idrak etmeye çalışacağız. Birkenau ziyaretimiz sonrasında arzu eden misafirlerimizle birlikte ekstra olarak Wieliczka Tuz Madeni Turu (65 Euro) düzenliyoruz. Yolcularımızın 327 metre yerin altında unutulmaz bir yolculuk yapabilme olanağı bulacağı Wieliczka Tuz Madeni’ni keşfederken; Yedi Cüceler, Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği Tablosu, Papa John Paul II gibi birçok tuzdan yapılmış ünlü eser ve kişilerin heykellerini göreceğiz. Ayrıca, The Holy Cross Chapel ve The Chapel of St. Kinga göreceğimiz ve hikayelerini dinleyeceğimiz ilginç yerlerden birkaç tanesi. Tur sonrası otelimize transfer ve dinlenmek için serbest zaman.