Pandemi , karantina , saçma sapan yasaklar vb hayat geçiyordu korkuyla, gerilimle. Kendi kendime evde bir yaz tatil planı yaptım önce , en sevdiğim yerleri aylara böldüm. En sıcak yere en yakın zamanda gidecektim, en serin sulara en sıcak mevsimlerde. O kadar sıkılmışım ki normalde senelerce hep Mayıs ayında açtığım sezonu Nisan'a aldım .
Nisan serin mevsim , muhtemelen Kaş ile idare ederim diye düşündüm. 23 Nisan Cuma , oh mis gibi . Yani 3 gün , arayıp da bulamadığım. Hava ılık , deniz girilebilir sıcaklıkta , biraz kıçımız donabilir ama Nisan'da Kaş başkadır. Akşam meydana çöküp akşamcı olmak , ordan oraya koşturan çocukları, kedileri , insanları , maviyi seyretmek fikri beni motive ediyor şimdiden.
Sonra Mayıs planı var , Bodrum , Marmaris biraz serin olur . Yapıştır cennet gibi Antalya Çıralı'yı gündüzleri ideal sıcaklık, deniz harika,berrak, geceleri hırkaları giyer sahilde romantizm yaparım mis gibi . Upuzun sahilde çıt çıkmaz , sessizliği ve dalgaları dinlersiniz , yanınıza bir kitap , bir keyif birası aldınız mı tüm dünyevi dertleri unutursunuz . Akşam üstü Yanartaş'a sıkı bir yürüyüş yapıldığın da gece yattığınız yeri bilmezsiniz tatlı bir yorgunlukla.
Haziran ile birlikte Ege yolları başlar, Fethiye ideal , ama tabi ben Fethiye'de Ölüdeniz , Kelebekler Vadisi sevmiyorum . Curcuna acayip Ölüdeniz'de ve nedense beni acayip kaşındırıyor Ölüdeniz'in suyu , yetkililer ve İsveç'li bilimadamları dahi çözüm bulamadı buna. Yarım saat suya girdikten sonra kıpkırmızı oluyorum, acaba neden ? En iyisi Fethiye merkezden geçilerek gidilen Fethiye Yarımada üzerindeki plajlar. Her bütçeye uygun , acayip zenginsen , paranın hesabını bilmiyorsan Hillside Beach Club, yine durumun iyiyse Letoonia Tatil köyü.. ama günlük giderim dersen Büyük Samanlık, Küçük Samanlık , Boncuk Koyu , Help Beach, Aksaz ve SeaMe beach harika. Hadi daha sakin takılayım dersen Katrancı Koyuna ve hemen bitişiğinde Günlüklü koyuna gidilebiliyor. Aman ne güzel . Tam benlik. Temmuz geldiğinde ise Bodrum denizleri serin ve sakin , benim tercihim yine orta segment mekanları ile Ortakent Yahşi. Tabi Yalıkavak, Gündoğan, yurdum magazin hayatının göbeği Türkbükü meraklısını bekler ama sağolun ben almayayım. Bir biraya 200 tl verirsem 3 gece uyuyamam ben.
Ağustos en sıcak zaman ise biraz daha yukarı çıkayım diyorum , işte en sevdiğim rota iZMİR KARABURUN, sakin , sessiz , dingin. Deniz, rakı balık ... İnceden esen rüzgar . saçma sapan müzikler yok , ne yaptığını bilmeyen insanlar yok . Karaburun'dan çıkıp hemen kendimizi biraz aşağı salarsak SEFERİHİSAR / ÖZDERE sahilleri bizi bekler. Deniz çoğu yerde muhteşem , genelde kum , makul derinleşiyor , su serin. Yani Ağustosta denize girmenin bir anlamı oluyor . Fiyatlar bu sahillerde genel olarak uygun , magandalık, danalık , tatsızlık yok . Genelde yazlıkçılar kaplıyor plajları , mekanlar karışık , ama tabi sezon o bölgelerde kısa olduğu için bazı süprizlerle karşılaşılıyor hesapları öderken . O nedenle illa menülere bakmak ve gol yememek gerekiyor
Ve şimdi reklamlar
Eğer benim neler paylaştığımı merak eden olursa instagrama beklerim
https://www.instagram.com/yazargezertimucin/
Daha Eylül Ayı var . Çeşme'ci olmadığım için orayı atlıyorum , param yetmiyor malesef . Cimri değilim ama lüzumsuz , gereksiz fiyatlardan kaçıyorum. Kuşadası acayip curcuna oluyor , Milli Park dışında denize girilecek bir yer yok , orası da acayip bir günübirlikçi istilası altında, okullar açıldıktan sonra ve hafta içi tavsiye ederim.
Kuşadasında her bütçeye uygun otel var . Bu siteden bakabilirsiniz. Pansiyon kalitesi düşük çünkü , genelde yazlıkçılar olduğu için Ada'da oteller ön plana çıkıyor.
Hep ne derler bilirsiniz , "Antalya'nın mevsimi Eylül Ekim aylarıdır"
Bu durumda Eylül ayında yine Antalya'ya dönüp bir Çıralı, Adrasan, Olimpos üçgeni yapılabilir, gece ortamları Kemer'de olunca Kemer otellerini değerlendirmek lazım . Oda Kahvaltı olsun ki bir yerlere gidince oteldeki beleş gözleme aklınızda kalmasın.
Çıralı'dan tekne turunu unutmayın, tam mevsimi tam zamanı olacak .
Ben Ekim ayına çok farklı bir seçenek ekliyorum her sene .. Mersin ... normalde Eylül dahil deniz o kadar sıcak oluyor ki Mersin sahillerinde hamam suyu gibi. Ama Ekim geldiğinde ortalık sakinleşiyor , plajlar boşalıyor .
Mersin o kadar güzel bir şehir ki yeme içmesinden gezme tozmasına, gece hayatından sahillerine kadar çok çeşitli keyifleri içinde barındırıyor . Benim gittiğimde özellikle sahiline koştuğum Tisan , Narlıkuyu , Boğsak ve Yapraklı Koyu görünce gerçekten Antalya ve Ege sahillerinden vazgeçebilirsiniz. Oteller konusunda biraz zayıf tabi Mersin , bütün sahiller 10 kat ve üstü yazlık apartmanlarla kaplı ama yinede ortalama seçenekleri siteden bir kontrol etmekte fayda var.
Konu nerden nereye geldi . Yazı çok uzadı , aslında yazı bir dram üzerine başladı ,
Benim Nisan ayı için Kaş'ta yaptığım rezervasyonum vardı ama pandemi ve karantina yüzünden Ramazan'a denk geldiği için (ne alakaysa) tüm rest ve cafeler , lokantalar kapalı olacak . Halbuki Kaş meydanında oturup günbatımına yüzümü çevirip hayatın tadını çıkartmak istiyordum. Şimdi rezervasyonu yine de iptal etmeyeceğim , alacağım nevaleyi çökeceğim plaja , orada bitlenip denize gireceğim. Umarım plajları da kapatmazlar , bu ülkenin turizm hareketliliğine ihtiyacı var .
Yazdıklarımı beğenen Instagrama gelsin bi zahmet