Öncelikle hepimizin bildiği ama hep unuttuğu ya da duymaktan hoşlanmadığı bir gerçek var, bundan bahsetmemiz gerektiğini düşünüyorum. İnsanoğlu kendi sonunu kendi getirebilen bir tür.. Her ne kadar duruma hala " zararın neresinden dönsek kar " gibi bakıyor olsak da biz kendi gezegenimize kendi ellerimizle fazlasıyla zarar verdik.. Maalesef ki bu kocaman ve yadsınamayacak bir gerçek.. İşte durum böyle olunca dünyaca ünlü bilim insanı Stephen Hawking başta olmak üzere Elon Musk, Buzz Aldrin gibi önemli isimler insanlığın var olma süresini uzatabilmek adına bir an önce başka bir gezegende hayata tutunmamız gerektiğini söylüyor. Üstelik bizim gezegenimiz bulunduğu konum dolayısıyla her an bir Asteroid'e yem olabilecek bir pozisyona sahip.. Bu nedenle de sonumuzun Mezozoik Çağ'daki (Dinazorlar Çağı) gibi köklü bir yok oluşa benzemesi an meselesi..
Mars'tan Dünya Olur Mu?
İşte en can alıcı soru aslında tam bu.. Sürekli takip ettiğim Popular Science dergisinin 78. sayısında bu konu üzerinde fazlasıyla durulmuştu. Koloniler kurmaktan söz ediyoruz evet ama, acaba Mars bunun için uygun bir atmosfere sahip mi? Hayır, aslında değil.. Şöyle anlatayım.. Bilim insanları yıllardır Mars'ın yüzeyiyle ilgili çeşitli araştırmalar yapmakta. Ve bu araştırmalar sonucunda gezegenin üzerinde çeşitli vadi şebekeleri ve oldukça eski nehir yataklarına rastladılar. Tüm bunlar Mars yüzeyinde suyun bulunduğuna dair bir takım işaretler denilebilir.. Fakat şöyle bir durum var; Mars'ın atmosferik yüzey basınç seviyesi şu an herhangi bir canlının yaşaması için elverişli seviyede bulunmuyor. Bilim insanları bunun bir kaç sebebi olabileceğini düşünüyor. Bunlardan biri ise daha önce Mars'ın bir şekilde atmosferinin büyük bir kısmını yitirmesi ve kalan incecik atmosferinin de suyu stabil halde tutabilecek kadar yeterli olmaması.. Bu aslında oldukça önemli bir sebep çünkü Mars'a yerleşme hayallerimizin gerçekleşebilmesi için önce bu durumun çözülmesi gerekiyor..
Mars'ı Yaşanabilir Hale Getirmek İçin..
Mars'ı dünyalaştırabilme aşamasında yapılması gereken ilk şeylerden biri Mars'ın soğuk atmosferini yaklaşık 75 derece kadar yükselterek gezegenimizin ortalama sıcaklığı olan +15 dereceye ulaştırabilmek.. Bilim insanlarının araştırmaları sonucunda Mars atmosferinin neredeyse -60 derecelerde olduğu ortaya koyuldu. Bu da içerisinde yaşanamayacak kadar soğuk bir atmosfere sahip olduğu anlamına geliyor. Peki Mars'ın atmosferini 75 derece yükseltmek öyle kolay mı? Maalesef hayır! Bunun için yaklaşık 100 yıl kadar bir zaman dilimi gerekiyor. Tabi birazdan söyleyeceğim ikinci seçeneğin yanında 100 yıl pek de uzun gelmeyecek.. Mars'ta yaşayabilmemizin ikinci adımı ise ortamın oksijen seviyesini insanların ve diğer büyük memelilerin normal bir biçimde nefes alabileceği hale getirebilmek.. Ama maalesef bu Mars'ı oksijenleştirme aşaması sıcaklığını arttırma aşamasından kat kat daha uzun sürecek bir süreç.. Çok büyük bir teknolojik devrim gerçekleşmediği sürece yaklaşık 100.000 yıl ya da daha fazla diyebilirim..
Mars'a İniş Yapan Son Araç: InSight
Nasa'nın Mars'tan veri toplaması için gönderdiği ve gezegendeki bir toz fırtınası sebebiyle devre dışı kalan Opportunity'den sonra InSight adlı aracın devreye girmesi, aslında insanlığın Mars'tan umudu kesmediğinin büyük bir göstergesi diyebiliriz. Bugüne kadar Mars ile ilgili yapılan araştırmaların gezegenin yüzeyiyle ilgili bilgilerle sınırlı kalması sebebiyle üretilen InSight adlı uzay aracı ise, bu zamana kadar yapılan araştırmalardan farklı olarak sondaj yoluyla yaklaşık 5 metre kadar derinliğe inerek Mars gezegeninin yeraltı katmanlarına ulaşacak ve buradan çeşitli örnekler toplayacak.. Gezegenin yeraltı ısısı, çekirdeğinin yapısı ve büyüklüğü konusunda önemli veriler toplayacağı düşünülen bu uzay aracı sayesinde bilim insanları Mars'ın iç yapısı hakkında ilk kez detaylı bir bilgiye ulaşabilecek.. Ayrıca InSight'ın elde ettiği veriler sonucunda sadece Mars hakkında değil, diğer gezegenlerin oluşumu hakkında da bilgi sahibi olabileceğiz! Yani anlayacağınız bilim adamları diyor ki, ne yapıp edip Mars'a gidilecek!