Dünya'nın en meşhur ve en göz alıcı gökdelenlerinin yer aldığı New York, neredeyse her alanda önde gelen bir şehirdir. Kısaca NYC olarak da anılan New York, sanat, ticaret, medya gibi bir çok alanda kendinden söz ettiren bir şehir olabilmesinin yanı sıra aynı zamanda ticaret ve finans merkezi olarak da kendinden sıkça söz ettirmektedir. 18.7 milyon nüfusuyla Amerika'nın en önemli şehirlerinden biri olan New York, 1524 yılında Fransızların önderliğindeki Avrupa tarafından keşfedilmiş ve 18. yüzyılda büyük bir liman şehri olarak varlığını sürdürmüştür. Manhattan, Brooklyn, Queens, Staten Island ve the Bronx adında 5 farklı bölgeden oluşan bu koca şehrin her yeri canlıdır. Amerika Turu'nuz sırasında sosyal yaşantısının yanı sıra kültürel anlamda da oldukça dolu olan şehirde Özgürlük Heykeli ve Brooklyn Köprüsü gibi ikonik yapıları da mutlaka görmenizi tavsiye ederim! Tüm bunlar dışında sayısız müzeleri, sanat galerileri ve performans merkezleriyle Amerikan rüyasının doğduğu bu büyülü şehri bütün detayıyla keşfetmeden dönmemeli!
1. Özgürlük Heykeli
Amerika Birleşik Devletleri'nin simgesi olarak bilinen ve dünyanın en çok bilinen anıtları arasında yer alan Özgürlük Heykeli, Unesco Dünya Mirası Listesi'nde yer alan nadide yapılardan biridir. 1884-1886 yılları arasında inşa edilen heykel aynı zamanda gözlem kulesi olarak da kullanılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nin kuruluşunun 100. yılında Fransa tarafından hediye edilen heykel, bakır ve çelikten yapılmıştır ve sağ eli bir meşale, sol eli ise bir kitabe tutmaktadır. Sol eldeki tabletin üzerinde Bağımsızlık Bildirgesi'nin tarihi olan 4 Temmuz 1776 yazmaktadır. Ağırlığı yaklaşık 205 ton olan bu heykelin yüksekliği ise 46 metre uzunluğa sahiptir. Heykelin başında bulunan 7 sivri uçlu taç, 7 kıtayı ve 7 denizi sembolize etmektedir. Heykelin içerisinde 168 adet merdiven bulunmaktadır ve bu merdivenler heykelin meşale tuttuğu sağ ele çıkmaktadır.
2. Central Park
Bu büyük şehrin gürültüsünden ve karmaşasından kaçış noktası da diyebileceğimiz Central Park, huzurlu ve sakin atmosferiyle oldukça ilgi görmektedir. 4 kilometre uzunluğa ve 800 metre genişliğe sahip olmasıyla özellikle Yurt dışı Turlarına çıkan seyahat severler tarafından yoğun ilgi gören park, devasallığının yanı sıra içerisinde tam 120 farklı bitkiye, 130 farklı hayvan türüne, 26.000'den fazla ağaca, 51 heykele, 21 oyun alanına ve 36 tane de köprüye ev sahipliği yapmaktadır! Parkta bulunan tüm ögeler, merkezinde bulunan nehirler de dahil olmak üzere tamamı ile insan yapımıdır.
3. Ellis Adası
Ve son olarak umudun ve gözyaşının da adası olarak bilinen Ellis Island, Huddos Nehri ağzında yer almaktadır. 1892 yılından 1954 yılına kadar tam tamına 12 milyon göçmenin ülkeye ilk ayak bastıkları yer olarak da bilinen adada gelen göçmenlerin kontrollerinin yapılması ve ona göre geçip geçmeyeceklerinin belirlenmesine karar verilirmiş. Daha önceki yıllarda ise ada donanma ve cephanelik deposu olarak kullanılmıştır. 1950 yılından sonra göçmen müzesine dönüştürülen adaya 25 dolar vererek giriş yapabilirsiniz.
Kültür ve sanat etkinlikleri, renkli barları, hareketli kulüpleri ve canlı müzik performansları ile her bütçeye ve her zevke uygun eğlence alternatifleri bulabileceğiniz bu şehirde geceyi sabahlara kadar dans ederek bitirebilmek ya da muhteşem müzikler eşliğinde arkadaşlarınızla sohbete dalarak keyifli bir gece geçirebilmek mümkün. Özellikle Balayı Turları'na çıkan çiftlerin de eğlence duraklarından biri olan bu şehrin Times Meydanı'nda bulunan tiyatro, müzikal, sinema gibi kültür sanat etkinliklerine katılarak da gününüzü değerlendirebilirsiniz. Canlı müzik konserlerinden Jazz performanslarına kadar her türlü etkinliğin mevcut olduğu bu şehir kısacası tam bir eğlence şehri! Tabi tüm bunların yanı sıra bir de Broadway müzikali'ni kesinlikle izlemenizi öneririm.. Daha sakin bir gece geçirmek isteyenler ise Times Meydanı'nın ışıl ışıl mağazalarla süslü devasal caddesinde yürüyüşe çıkabilirsiniz.
Her mevsimi ayrı güzel olan bu şehirde özellikle yaz mevsiminde turist yoğunluğu oldukça fazladır. Bu nedenle şehri keşfetmek için Haziran, Temmuz ya da Ağustos aylarından birini seçtiyseniz yüksek sıcaklıklar ve kalabalık yüzünden bunalabilir ve uzun kuyruklar yüzünden tam anlamıyla keşfedemeyebilirsiniz.. Bu nedenle size önerim NYC'yi keşfe çıkmak için başka bir dönemi tercih etmeniz yönünde olacaktır. Özellikle Erken Rezervasyon Yurt Dışı Turları'nı incelemediyseniz mutlaka incelemelisiniz, böylece ilkbahar döneminde henüz hava yakıcı derecede sıcaklamamışken ve şehir kalabalıklaşmamışken çok daha uygun fiyatlara tur bulabilir, dilediğiniz tatili hem indirimli hem de sakin bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Kış tatili düşünenler için ise New York'un tam bir noel şehri olduğundan bahsetmeden geçmemeli! Ve son olarak ülkede para birimi olarak Dolar kullanılmaktadır.
Türkiye'den New York'a gün aşırı bir çok sefer düzenlenmektedir. Farklı hava yolu şirketlerinin transferleri sayesinde New York City'e ulaşım sağlayabilirsiniz. Şehir içinde gezerken ise merkez bölgelerdeki yerlere yaya olarak ulaşabilirsiniz fakat daha uzak rotalar belirlediyseniz bu aşamada toplu taşıma araçlarını kullanmanız daha hızlı ve konforlu olabilir. Özellikle çok gelişmiş olan metro ağı sayesinde ulaşmak istediğiniz her yere normalden çok daha az bir sürede ulaşım sağlayabilirsiniz ve bunun dışında bir tür seyahat kartı olan New York Pass edinip şehirde çok daha uyguna gezebilirsiniz. Metro dışında ulaşım sağlamak için ise taksileri kullanabilirsiniz. Bu koca şehri keşfederken bol bol fotoğraf çekmeyi de unutmayın lütfen! Şimdiden iyi eğlenceler dilerim!