0 0 0
Kapadokya Tam Olarak Neresi?
Türkiye’de resmi olarak Kapadokya dediğimiz bir il ya da
ilçe yok fakat dilin kendini yaşatmasından olsa gerek, Kapadokya denildiğinde
hepimiz aynı bölgeyi aklımızda tasavvur ediyoruz. Kapadokya bölgesi; Nevşehir,
Niğde, Kırşehir ve Kayseri illerinin bazı bölgelerini kapsayan yerin eski
adıdır. Güzel Atlar Ülkesi anlamına geldiği düşünülen bölgede yer alan Peri
Bacaları; altmış milyon yıl önce Erciyes, Göllüdağ ve Hasandağı’nın bölgeye
püskürttüğü lavların oluşturduğu yumuşak tüf tabakasının çevresel faktörlerle
aşınmış ilginç formlara sahip kayalardır. Kapadokya Turlarına başlamadan
önce, bölgenin meşhur söylencesi olan Gülperi ve Revan’ın hikayesini mutlaka
okuyun. Kapadokya’da gitmişken mutlaka ziyaret etmeniz gereken 5 yeri
inceleyelim.
Ürgüp
Yurt İçi Turlarının en güzel örneklerinden biri olan
Kapadokya gezisinin ilk durağı Ürgüp, Ürgüp’te de ilk durak şüphesiz Üç
Güzeller olacaktır. Üç Güzeller, Pembe Vadi ’de bulunan üç peri bacasından
oluşur. Kapadokya kralının kızı ile çoban, kralın engellemelerine rağmen
evlenirler. Duruma çok öfkelenen kralın kininin torununu görünce değişeceğini
düşünen prenses ve çoban, kralın yanına gitmeye karar verir fakat kral aşıklara
hala çok öfkelidir. Askerlerine onları kovalamaları için emir verir ve aşıklar
kaçarken taşa dönüşürler. En küçük baca, kralın çocuğunu temsil eder. Bu
efsaneden dolayı Üç Güzeller, uzunca bir süre çocuk bekleyen çiftlerin uğrak
noktası olmuştur. Kızılçukur Vadisi, Üzümlü Kilise, Etnografya Müzesi, Tavşanlı
Kilise ve Tavşanlı Kilise de Ürgüp’te görülmesi gereken yerler arasındadır. Ürgüp
yeraltı şehirleriyle ve mistik yönleriyle birlikte mutlaka ziyaret edilmesi
gereken bir coğrafya.
Göreme
Kapadokya’nın incisi Göreme, Unesco Dünya Mirasları
listesinde olmasının hakkını veriyor yani bu topraklar gerçekten keşfedilmesi
için bırakılmış bir miras desek yeridir. Kültür Turlarını seviyorsanız, eski
adı Koroma olan Göreme sizin için biçilmiş kaftandır. Sabah bir balon turunun
ardından yüz sene boyunca manastır hayatına ev sahipliği yapmış ve Bizans
kilise mimarisinin en önemli örneklerinden biri olan, Göreme Açık Hava Müzesi
ilk ziyaret noktası olmaya adaydır. Yürüyüş yapmayı seviyorsanız, tan vaktinde ya
da akşam güneş batımında Güvercinlik ve Zemi Vadi’sini ziyaret ederek harika anlar
yaşayabilirsiniz. Bezirhane Kilisesi, Durmuşkadir Kilisesi, Mesevli Kilisesi;
Göreme’de bulunan ve hem mimari hem de tarihi açıdan oldukça önemli kiliseler
arasındadır.
Uçhisar
Uçhisar denilince ilk akla gelen yer hiç kuşkusuz Uçhisar
Kalesi’dir. Kapadokya’da bulunan en yüksek nokta olan kale, tüm ihtişamıyla
Kapadokya’yı izleyebileceğiniz harika bir yerdir. Kapadokya halkı tarafından
Ağanın Kale’si ve Çavuşun Kale’si ismiyle de anılıyor. Eski bir yerleşim yeri
olan Uçhisar’da en sık ziyaret edilen yerlerden biri de Güvercinlik Vali’sidir.
İçerisinde şelale de bulunduran vadide çok fazla güvercin yaşamasından dolayı bu
ad konulmuş. A La Turca Collection isimli dükkanı da gezinize dahil etmeyi
unutmayın. Dükkanda Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden getirilmiş yöresel halı,
kilim, takı, çanta, seramik gibi eşyalar satılıyor.
Ihlara
Hasan Dağı’nda yaşanan tektonik olaylar sonucu doğal
yollarla oluşmuş Ihlara Vadi ’si, bölgede en sık ziyaret edilen yerlerden
biridir. Merdivenleri de vadi kadar ünlüdür. 380 basamaktan oluşmuş merdivenler
ile vadiye ulaşmak ne kadar zor ise, iniş bir o kadar eğlencelidir.
Merdivenlerin bittiği noktada bulunan Ağaçaltı Kilisesi de gezginlerin ilgi
odağı haline gelmiştir ve bölgede en iyi korunmuş yapı olma özelliği taşır. Bir
başka ziyaret edilmesi gereken kilise ise Yılanlı Kilisedir. Hristiyanlığın ilk
dönemlerinden kalma kilisenin duvar resimleri, kırmızı kök boyasını su ile
incelterek yapılmış.
Derinkuyu
Nevşehir’in merkezine otuz kilometre uzakta bulunan ilçede
önemli yeraltı şehirleri bulunuyor. Bölgenin kolay işlenebilen tüf arazisinden
oluşması sebeptir ki, Derinkuyu ilçesinin altında oldukça büyük ve birbirine
bağlı yeraltı şehirleri bulunur. Aziz Theodoros Trion Kilisesi ya da Üzümlü
olarak bilinen kilise, ilçe merkezinde bulunur ve on dokuzuncu yüzyılda inşa
edilmiştir. Selçuklu Mimari’sinin bir örneği olan yapı, bünyesinde oldukça
zengin bezemeler barındırır. Her yıl mayıs ayında yapılan bahar ayinleri için
çok sayıda yerli ve yabancı turist kiliseyi ziyaret etmektedir. Kapadokya
farklı bölgeleriyle gezilmeyi ve keşfedilmeyi bekleyen bir tarih!