Pamukkale Turları

Bergama Kralı II. Eumenes tarafından milattan önce II. yüzyıl başlarında kurulduğu bilinen Hierapolis Antik Kenti, bir çok farklı dine ev sahipliği yapması nedeniyle arkeoloji dünyası arasında "  Kutsal Kent " olarak tanımlanmaktadır. Dünya Mirası Listesi'nde bulunan antik kent içerisinde Agora, Kuzey Bizans Kapısı, Frontinus Caddesi, Güney Bizans Kapısı, Gymnasium, Tritonlu Çeşme Binası, Apollon Kutsal Alanı, tiyatrolar, surlar ve su kanalları kesinlikle görülmesi gereken tarihi bölgelerin başında gelmektedir. Ayrıca bölgede yapılan arkeolojik kazılar sırasında " Ploutonium Kutsal Alanı " ismi verilen " Cehennem Kapısı " denen bir bölüm keşfedilmiştir ve bu kapı antik dünyada " ölüler diyarına geçiş kapısı " olarak tanımlanmıştır. Bir mağaranın girişi olarak bilinen bölgenin bulunduğu Hieropolis Antik Kenti'nin kutsal sayılma nedenlerinden biri de içinden çıkan termal suların ve kendisine doğru yaklaşan canlıların ölümüne sebep olan gazın bu mağaradan çıkıyor olmasıdır. Bu nedenle bu mağaralar Pluoton ve eşi Persophone'nin hüküm sürdüğü yeraltı dünyasının giriş kapısı olarak düşünülmektedir. 

Bir diğer önemli bölge ise Hierapolis Antik Kenti'nin içerisinde bulunan ve milattan sonra 7. yüzyılda meydana gelen bir deprem sonucunda sütunların yıkılarak içerisine termal su dolması ve çukur oluşturmasıyla günümüz halini alan Antik Havuz'dur. Çeşitli hastalıklar için şifa sağladığı iddia edilen havuz, sırf bu sebeple bile yaz kış demeden binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır. Havuzun güzelliği ve şifası o kadar etkileyicidir ki Kleopatra'nın bu havuzu sık sık ziyaret ettiği söylenmektedir. İsminin Kleopatra Havuzu olarak anılma sebebi de bu yüzdendir. Termal suyun altında bulunan yüzlerce yıllık tarihi kalıntıların üzerinde yüzmek tıpkı bir zaman makinesiyle geçmişe gitme hissi verdiğinden Pamukkale'ye geldiğinizde bu havuzu mutlaka görmenizi öneririz. Ayrıca Termal Oteller 'den birinde konaklayarak termal havuzlardan faydalanabilirsiniz.
Antik Havuz'u görebilmeniz için Hierapolis Antik Kenti'ne giriş yapabilirsiniz. Üç bölge de aynı alanda bulunduğundan hepsine Müzekart ile giriş yapıp kolayca gezebilirsiniz. Fakat şunu belirtmeden geçmeyelim: Travertenler ve Antik Havuz'un açık olduğu saatler mevsimlere göre değişkenlik göstermektedir. Nisan ve Ekim ayları arası akşam 21.00'a kadar açık olan bölgeler, Ekim ve Mart ayları arasında ise 17.00'de kapanmaktadır. 

Ve tabi ki bölgenin asıl ziyaret edilme sebebi olan, Denizli'nin sembolü diyebileceğimiz Pamukkale Travertenleri.. Çaldağı'nın güney eteklerinden gelen kalsiyum oksit içerikli suların meydana getirdiği eşsiz güzellikteki travertenler Menderes Nehri Vadisi üzerinde yer almaktadır. Bir çok su kaynağının ve küçüklü büyüklü havuzun bulunduğu bölge, kayaların çökmesi ve sıcak suların kayalara akması ile meydana gelmiştir. Travertenlerin beyaz olma sebebi ise termal suyun içinde bulunan minerallerin oksijenle tepkimeye girerek çökelmesi durumudur. Birbirinden farklı derecelerde toplam 17 adet sıcak su kaynağına sahip olan Pamukkale Travertenleri, eşsiz manzarası ve şifası ile romatizma, kalp rahatsızlıkları, solunum, dolaşım, sindirim ve deri rahatsızlıklarına son derece iyi gelmektedir. Tahmini olarak 2.300 yıldır şifa dağıttığı söylenen bölgenin hemen yanına kurulmuş olan ve bir çok tapınak ve dinsel yapıya ev sahipliği yapan Hierapolis Antik Kenti ise insanlığın kültürel tarihi açısından geçmişi kusursuz yansıtan bir başka Pamukkale güzelliğidir. Travertenleri ziyaret etmişken bembeyaz sularının içinde bir hatıra fotoğrafı çekmeden dönmeyin.. 

Pamukkale bölgesi iç bölgelere geçiş yolu üzerinde bulunduğundan tek bir iklimin etkisi altında değildir. Bu nedenle de Akdeniz İkliminin yanı sıra karasal iklimin de etkisi altında kalan bölge Ege sıcaklıkları göz önüne alındığında sıcaklık ortalamasının biraz altında kalacağından kış aylarında gidilmesi pek tavsiye edilmemektedir. Rüzgara açık bir alana sahip olan travertenler dağların denize dik olduğu bir bölgede konumlanmış olması sebebi ile kış aylarında yıllık ortalama sıcaklıkları 5 ile 6 arasında, yaz aylarında ise 27 ile 28 arasında değişmektedir.  Şifalı suları, antik kentleri, kültürel yapısı, köklü tarihi, doğal güzellikleri ve kaplıca turizmi ile yıl boyunca milyonlarca turiste ve ülkemizden de bir çok gezgine kapılarını açmakta olan Pamukkale, özellikle Kültür Turları'na çıkmayı seven gezginlerin de mutlaka rotalarına ekledikleri bir bölgedir. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi rahat bir seyahat yapmak istiyorsanız hava koşulları nedeni ile daha çok bahar ve yaz aylarında gidilmesini öneririz. Şimdiden iyi tatiller! 

Pamukkale'ye kara yolu, hava yolu ya da demir yolu ile ulaşım sağlayabilmek mümkün olup en yakın havalimanı yaklaık 70 kilometre uzaklıkta bulunan Denizli Çardak Hava limanı'dır. Araç kiralayarak ya da minibüsler aracılığıyla birkaç saat içinde Pamukkale'ye rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Eğer kara yolu ile gitmek isterseniz öncelikle Denizli'ye geçmeniz gerekecektir. Otobüs ile yolculuk etmek isteyenler için ise İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerden bir çok otobüs firması Denizli seferi sağlamaktadır. Tüm bunların yanı sıra tren ile de Denizli'ye ulaşım sağlayabilmek mümkündür. İstanbul Denizli tren seferleri aracılığıyla yaklaşık 12 saatlik bir yolculukla Denizli'ye ulaşabilirsiniz. Özel aracınız ile seyahat edecekler için ise bulunduğunuz en yakın kara yoluna bağlanarak Denizli'ye ulaşabilirsiniz. Bölgeye gitmeden önce konaklama için Pamukkale Otelleri'ni incelemeyi unutmayın!